Giriş Mühendis kelime olarak pek sevdiğim bir kelime değil. Arapça kökenli sanırım. Tasarımcı ya da bakımcı desen, kelimenin fiil kökünden çıkartıyorsun bir şeyler. Ama mühendis biraz farklı sanki ayakyoluna helâ demekten utanıp tuvalet demeye başlamışsınız gibi, yani sanki eylemi eylemle ilişkisiz yabancı bir kelimeyle takas edince yapılan is değişi veriyormuş gibi. Sanki dışkılamak tuvalet ihtiyacını gidermek ya da lavaboya gitmek olarak değişince, dışkı yerine oramızdan gül suyu akacak. Belki de bu yüzden olsa gerek sevemedim kendimi mühendis olarak adlandırmayı. Korkmayın, burada sizi teknik konularla falan sıkmayacağım, komiklikler falan da yapmayacağım. (Yok, biraz gülelim.) Bu dizinin konusu Türkçenin yozlaşması falan da değil. Zaten İngilizce ya da Hollandaca yazsaydım böyle bir giriş hiç olmayacaktı. İsim bir yana, teknik bir adamın bakışı her zaman biraz farklı olur. Biz ölçmeyi biçmeyi, bir şeyleri dizayn etmeyi severiz. Benim uzmanlığım sistem odaklı arızacılık. Ya
Görüş ve düşüncelerimiz belirli bir uzmanlığın değil cesaret-i cahiliyenin yansımasıdır. Sürekli değişen ve dönüşüme tabii olan dünyada üretilen çoğu düşünce de esasında cehaletin ifşasıdır. Kim bilir belki de değişimi gören ''Kratylos'' gibi konuşmayı ve yazmayı bırakıp sadece parmağımızla olguları işaret etmemiz daha doğru bir yaklaşımdır.