Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dogmalara Tutunmak - İsmail Sen

Ardahan’da görülen Atatürk silueti karşısında saygı duruşunda bulunup  tören yapılması, Oruç  Baba türbesine çaput bağlayıp, sirke ile oruç açarak dilek dilenmesi arasında temel bir fark yoktur. Dogmalara tutunmak bir kesimi gerçek anlamda dindar yapmayacağı gibi, diğer kesimi de çağdaş ve Atatürkçü yapmayacaktır. Batılılaşma kavramı dahi dogmatik bir gösterge olup, kılık kıyafet ile batılı, boş zaman aktiviteleri ile özgür olduğumuz kanısına varıyoruz. Egemen güç kendisini diğer toplumlara bir ideal olarak koyduğunda ideale ulaşmaya çalışan bizim gibi ulusların düştüğü durum acziyet oluyor. O sebeple ‘batılılaşma’ yerine ‘çağdaşlaşma’  kavramını kullanmayı tercih ediyorum. Çağdaşlaşma iç dinamizmle mümkünken, batılılaşma kendini yadsıma ve taklitle mümkün oluyor. Konfora alışmış zihin en kolayını taklit edip, hamasi edebiyatı iç dinamizm zannediyor. İçeriği boşaltılmış kavramlar tapınç nesnesine dönüştürüldüğünde iç dinamizm yaratılması mümkün olmuyor. İçi boşa

Rahatı çok seviyoruz (Anıl Uluçay)

Gözlerimizi açar açmaz sarıp sarmalanıyoruz ve en iyi kıyafetler ile büyütülmeye çalışıyoruz, tabiki imkânlar dâhilinde. İmkân ve imkânsızlıkları neler doğuruyor diye sorguladığımızda ise henüz yeni bir birey olarak bunu aileye bağlayabiliriz fakat zaman geçtikçe aileden ziyade etrafımızda ki koltukları zapt edenlerin bu imkân ve imkânsızlıklarda belirleyici etken olduğunu görüyor ve maalesef ki birçoğumuz zapta göz yumuyoruz.  Süre gelen statü tartışmalarının doğurduğu bencillik ve rahatlık kavramları bugün hayatımızın tamamını ele geçirmiş durumda, işte bu ele geçiriliş esasında bizim hareket alanımızı kısıtlayan bir durum, fakat bu durumla mücadele etmek yerine kabullenip başka yollardan rahatlığa erişme düşüncemiz bir hayli ön plandadır. Emeklemeye başladığımızda basamakları tırnaklarımızla kazıyarak olmasa da yürüme, dokunma, tutma vb. İşlevlerimizi yerine getirmemizde yardımcı olan uzuvlarımız ile ortak çalışarak tırmandık. Bu tırmanış esnasında bize yardımcı olmaya çalışan

Olmak ve Sahip Olmak (İsmail Sen)

’'Bir öğretmen öğrencileriyle her sabah iyilik, güzellik ve sevginin doğası üzerine konuşuyordu. Bir sabah, tam konuşmasına başlarken pencere pervazına bir kuş kondu. Bir süre şakıdı ve uçtu. Öğretmen öğrencilerine şöyle dedi; bu sabahki konuşma sona erdi.’’                                                                       Jiddu Krishnamurti Öğretmen, her sabah anlatmakta olduğu soyut iyilik, güzellik ve sevgiyi pencere pervazına konup şakıyan bir kuşla somutlaştırarak dışa dönük algıları sevgiye, güzelliğe ve iyiliğe kanalize eder. Olmak bilincinin temel eğitimi bu dersle başlamış olur. Tabiat, suni olan değerler karşısında en iyi öğretmendir. Verilecek eğitimde birey, dışa dönük algılarının aracılığıyla ya olmak fiilinin olgunluğuna erişip, yüksek benlik bilincine sahip olacak veyahut bilinç bulanıklığı ile sahte benlik bilincine ulaşacaktır. Tabiatın karşısındaki eğitiminin temelinde insanın, doğayı ve diğer tüm canlıları tahakkümü altına alması esastır. Modern

Torpil’in Patlama Süresi 5sn. - Anıl Uluçay

Kim der ki her işi hakka,hukuka uygun yapıyorum veya kim der ki hepimiz eşitiz bu dünyada. Doğarken bile eşit değiliz aslında doğduğumuz aile,yaşam standartları ve bölge gibi faktörler eşitlik kavramının toplumun en küçük yapısı olan bireyde dahi işlemediğini gösteriyor. Statü kazanma kavramı bireylerin demokrasi,eşitlik gibi kavramları görmezden gelmesine ve aşağılık kompleksini atlatması için toplumsal çıkarları bir kenara itmesine neden oluyor fakat bu konuda suçlu olarak bireyi görmek pek doğru olmaya bilir nedeni ise birey kendine bir toplum yaratmıyor birey toplumun içerisine doğuyor ve bir labirentte ilerliyormuşçasına kendine yol bulmaya çalışıyor.  Yazının başlığı olan “torpil” kelimesi bazı bireylerin aklına ilk olarak patlayıcı madde olarak gelirken bazı bireylerin aklına ise Kişiler arasında yapılan pazarlık sonucu birinciyi ikinci yapma veya müshil ilacı verircesine koşudan çıkartma olarak gelebilir.  Yapılan kayırmalara “torpil” denmesinin sebebi zamanı geldiğin

Bir Masal - Zafer Korkmaz

Bir varmış bir yokmuş. Dünyada kimsenin bilmediği bir yerde eşi benzeri olmayan bir ağaç varmış. Bu ağacın verdiği meyveler o kadar şifalılarmış o kadar şifalılarmış ki bütün hastalıklara iyi gelirmiş. İyi etmediği hiç bir hastalık yokmuş. Günlerden bir gün iki gezgin dağ tepe gezerken bu ağaca denk gelmişler.   Ne kadar güzel bir ağaç diye söylenerek ağaca doğru yaklaşmaya başlamışlar. Nihayet ağacın yanına gelip bir meyvenin tadına bakmaya karar vermişler. Tam bir meyve koparacakken ağaç dile gelmiş; - Durun yabancılar! Meyvemi koparmadan önce beni dinlemelisiniz. Demiş. Gezginler şaşkınlıktan küçük dillerini yutmuşlar, konuşamaz hale gelmişler ve değişik sesler çıkartarak ürkünç şekilde hareket etmeye başlamışlar. Ağaç o ara konuşmaya devam etmiş;  - Benim meyvelerim o kadar şifalıdır ki iyi etmediği hastalık yoktur. Ancak ilk meyve dalımdan koparıldıktan sonra diğer meyvelerimin hepsinin iyileştirme özelliği yok olur. Gezginler bunu duyduktan sonra jest ve mimiklerl

Birliktelik ve Yalnızlık - Sami Ateş

İpsiz sapsız bağlanacaksın bu hayata, yani yalnız yaşamayı öğreneceksin. Eğer bir kadın dokunmuş saçlarıyla bağlıyorsa seni, önce özgür kalmayı öğreneceksin ki birliktelikte ki serbestliği anlamalısın. Dokunmuş saçlar seni kangrene dönüştürmeden kesesin ki o saçları, o da sarmaşıklıktan kurtulsun ve dik bir ağaca dönüşsün, yalnızlığın gücünü anlamış ve ona boyun eğmiş olmalısın. İşte o zaman yalnızlığı yenebilirsin. Onun gücüne sahip olmak hayatı kendi istediğin gibi yaşayabilmektir.  Bir kadın ve erkek birlikteliğini ele alalım. Bu birlikte iki tarafta serbestlik yaşamalıdır aksi halde birliktelikteki yalnızlık dediğim durum oluşacaktır. Bir tarafın egemenliği diğer tarafı yalnızlaştırır. Böyle bir durumda yalnız yaşamanın birlikte yaşamaktan farkı var mıdır hem vardır hem yoktur şöyle ki; birliktelikteki yalnızlık durumunda hiçbir şeye kendin karar vermezsin oysa yalnızlık durumundaki gerçek yalnızlık her şeyi insanın kendisinin yönetmesi durumunda bırakır. İnsan birlikteliktek