İnsan zamanla birine bağlanmak ve düzenli bir ilişki kurmak isteyebilir, birinden hoşlanır ve o kişiyi takip etmeye başlar. Bu takip kötü anlamda bir takip değildir, o kişinin kendimize uygun olup olmadığını anlamaya çalışmamız içindir. Bu süreç yeterince zor değilmiş gibi, bizim gibi toplumlarda bir de erkek iseniz; iletişimi sizin başlatmanız gerekir ve karşı tarafa kendinizi hissettirmek zorundasınızdır. Bu da yetmezmiş gibi karşı taraf kendini naza çeker, siz de ileri gitmeye çabalarsınız ancak ne kadar ileri gideceğinizi kestirmek öyle kolay değildir, herhangi bir adımınız ters tepebilir. Karşı taraf sizi anlamış mıdır anlamamış mıdır hissedemezsiniz. Bir süre sanki bir duvarla tenis oynuyor gibi hissedersiniz. Siz iletişim kurmaya çalıştığınızda karşı taraf sadece cevap verir, gerçekten anlayamayız ne düşündüğünü. Tüm bu süreçler yaşanırken kendimizi sorgularız. Karşı taraf bizden acaba ileri gitmemizi istiyor mu istemiyor mu diye? Bu yazının yazımı gerçekten zor olacak
Görüş ve düşüncelerimiz belirli bir uzmanlığın değil cesaret-i cahiliyenin yansımasıdır. Sürekli değişen ve dönüşüme tabii olan dünyada üretilen çoğu düşünce de esasında cehaletin ifşasıdır. Kim bilir belki de değişimi gören ''Kratylos'' gibi konuşmayı ve yazmayı bırakıp sadece parmağımızla olguları işaret etmemiz daha doğru bir yaklaşımdır.