Roman karakteri o şehrin sokaklarını anlattıkça siz de kendinizi o hikâyenin bir parçasıymış gibi hissedersiniz. Sanki roman karakteri ile birlikte o yolda yürür, caddeleri birlikte arşınlarsınız. Geçtiğimiz haftalarda değerli ağabeyim Fuat Kurumahmut’un ‘Anneannemin En Sevdiği Torunu Benim’ adlı öykü kitabı yayınlandı. Kitaptan bahsetmeden önce Fuat Kurumahmut’u kısaca tanıtmak isterim. Çünkü bu yaşam koşturmacasında, hepimizin vakitsizlik hastalığına yakalandığı bu dönemde Fuat Kurumahmut, bu dertten yakınan herkese örnek olup üretmeye devam ediyor. Fuat Ağabey ile 2015 yılında tanıştım. Kendisi bir Meteoroloji Mühendisi. Hani çoğumuzun; “Bu meteoroloji de hiç bilemiyor, yağmur dediler güneş açtı” diye hayıflandığınız tahminleri hazırlayan kişilerden. Onunla bu konuları da uzun uzun konuşmuşluğumuz vardır. “Adı üzerinde; tahmin” der ve mesleğinin inceliklerini teknik terimlere boğmadan, herkesin anlayabileceği seviyede anlatır. Fuat Ağabey ile Bandırma’da tiyatro adına güzel iş
Çok da bu tarz konularda yazmayı seven biri değilim aslında ama bazen geliyor böyle. Ne izlesem, ne okusam bana aynı şeyleri anlatıyormuş gibi geliyor. İzlediğim filmin altyazısında birazdan yazacaklarımı okuyorum, haberleri açıyorum yine bunlar, kitap okuyorum yine bunlar. Mide rahatsızlığı gibi ne yersen ye aynı etkiyi oluşturuyor. Kusma isteği! Kusmadan kurtulamıyorsun. Bu yüzden kusmam lazım. Ancak o zaman rahatlayabilirim. Eğer bu yazıyı okumaya devam edecekseniz kusan bir kişiyi gördüğünüzde o rahatlarken siz ne hissediyordunuz hatırlayın. Benzer bir etkisi olacağını tahmin ediyorum. Yazacağım şeyler aslında benimle genel olarak aynı tarafta olduğunu düşündüğüm kişiler için. Evet, taraf olmayı en çok sevdiğimiz şey. Buna itirazım yok zaten birçok şeyi olduğu gibi kabul etmeyi tercih ediyorum. Ama taraf olmak için seçeneklerin bu kadar daraltılmasına razı olamıyorum.Siyah ya da beyaz.Doğru ya da yanlış. Seçenekler bundan ibaret ve konuşulan şeyler tamamen bu çerçevede.